sıırsokak
#ŞiirSokakta akımını mercek altına aldık!
Şiir gibi bir şehirde yaşamak hepimizin ortak mutluluk paydası olsa gerek. Zaman zaman İstanbul’un trafiğinden veya kalabalığından şikayet etsek de, hep aynı cümle dökülüyor konuşmamızın sonunda “Ama başka bir şehirde de yaşayamazdım herhalde”. Şüphesiz Türkiye’nin dört bir yanında cennetten köşelerimiz var, ama konu İstanbul’a gelince, kabul edelim ki hepimizin baştacıdır, vazgeçilmezimizdir Canım İstanbul’umuz!
Yine trafikten kaçıp Beyoğlu’nda sakin bir köşe ararken aynı anda editörlerimizle gözümüz duvara yazılmış bir mısra şiire takıldı. Gülümsedik. Aynı duvarı takip ettiğimiz zaman birbirinden anlamlı birkaç şiir mısrası daha okuduk. Twitter ve facebook gibi mecralarda bu akım “#şiirsokakta” olarak geçiyormuş. Tabi bu olay aylar öncesine dayanıyor. Şiir gibi bir şehrin sokaklarında da minik şiirler okumak gerçekten de yüzümüzü güldürüyor. Önceki yazılarımızda Qahwah‘taki Cemal Süreya şiirinden de bahsetmiştik.
Kabul edelim bizler herşeyin anlamına geç varan bir nesildik, klasikleri okumaz, şiirden anlamazdık. Ülkemizin geçtiğimi yıl atlattığı zor zamanlar bir çok nesli birbirine bağlanmasını, kenetlenmesini sağladı ki bu da inkar edilemez gerçeklerden biri olsa gerek. Herşey daha bir anlam kazandı gözümüzde, şehrimizi zaten seviyorduk, bir de sokaklarımızda şiirler görmek bizi mutlu etmişti ve bu harika akıma bir destek için biz de bir yazı yazalım istedik.
Peki neydi bu #ŞiirSokakta akımı ve en önemlisi nasıl ortaya çıkmıştı?
#ŞiirSokakta akımının sosyal medya boyutu ise oldukça hoş. Türkiye’nin her yerinden şiire gönül veren kişileri buluşturan bu sosyal platformlar ve fan sayfaları oldukça ilgi görüyor. Bizler de Facebook ve Twitter mecralarında öncü olan #ŞiirSokakta hesap yöneticileri ile bir online röportaj yaptık.
Şiire gönül veren bir grup arkadaş olarak yola çıkan “#ŞiirSokakta” grubu #ŞiirSokakta akımını şöyle anlatıyorlar;
Bir grup değil, tek bir kişinin fikri ile ortaya çıkmış bir eylemdir. 4 Eylül 2013 tarihinde, buradan (İkinci Yeni), bu sayfadan başladı Şiir Sokakta hareketi. İlk çağrı metnimiz hala ekşi sözlük gibi online portallarda durmakta, sayfamızda da mevcut. İnsanları yönlendirme gibi bir pozisyonda değiliz. İlk çağrı metnimizin içerisinde direk bir hareket tarzı, yöntem vs yoktur zaten. Şiir Sokakta’nın ne olduğunu ve ne yapmak istediğini hatırlatıyoruz arada sadece. Elimizden geldiğince doğru yönlendirmeye çalışıyoruz insanları. Sokağa çıkardığımız şiirin sokağı kirletmemesi gerektiğini hatırlatıyoruz, insanları rahatsız etmemesi gerektiğini hatırlatıyoruz. Özel mülke giren yerlere şiirler yazmamaları gerektiğini söylüyoruz. Şiiri sokağa taşımanın değişik yollarından bahsediyoruz. Ağaca yazılan ve asılan ya da bir banka yazılan şiir kimseyi rahatsız etmez, fakat başka yere yazınca durum değişebilir. O zaman sınırsız özgürlük kavramı girer mevzuya ve benim şairim senin şairine dönüşür iş. O yüzden şiirin birleştiriciliğinden yanayız biz. Önce şiiri sevmekle, hissetmekle başlayalım işe. Sonra kalemimizi kitabımızı alıp sokağa çıkalım.
Gerçekten de hem bilinçli hem de sosyal bir önem taşıyan bu hareketi sürekli gündemi değişen sosyal medyada böylesine tutundurmuş, böylesine insanların hislerine hitap ettirmiş #ŞiirSokakta ekibi bir takdiri hakediyor.
“Peki #ŞiirSokakta fikri nasıl hayata geçti, çıkış noktanız nedir?”diyoruz ve devam ediyorlar yorumlarına;
Hareketin ilk oluşumu, sosyal medya alanlarında şaire ve şiire gereken değerin verilmemesi, yanlış okumaların yapılması, kitapçı raflarında şiir kitaplarının yerinin her gün biraz daha azalması, daralmasına tepki olarak başladı aslında. Şiirin hak ettiği değeri görememesine tepki olarak doğdu. Çok satan romanlar ve ya bunların haricinde çok iyi reklamı yapılan, pazarlanan ve piyasaya sürülen parlak fakat içi boş olan bir çok yayın var ama, şiir kitapları eskisi kadar değer görmüyor maalesef. Ve tabii şiiri mekanla, sokakla buluşturma çabası bu birazda, sokağın bir parçası yapmak, insanların mutluluk sebebi olmak hiç ummadıkları bir anda ve en önemlisi de şiirle yakın ilişki kurdurma çabasından yola çıktı bu akım. Sokağı işgal eden ve görsel olarak kirleten bir çok şey yerine biz Şiiri sokağa taşıyarak bu fikrimizi güzelleştirmek ve aynı fikri paylaşan kişilerle buluşturmak istedik. Ve bir baktık ki çok kısa bir sürede şiirin güzelliğine, iyileştirme gücüne, değiştirme ve dönüştürme gücüne inanarak sokağa taşıyan binlerce insan olmuşuz.
Doğru söze ne denir!
Şiirin iyileştirme gücüne inanarak yola çıkan bir avuç insan, bugün yüzlerce kişinin hem sosyal medyada hem de sokaklarda yüzünü güldürmeye devam ediyor!
Bizler de İstanbul aşkına, şiir aşkına,
#ŞiirSokakta diyoruz!
#ŞiirSokakta’yı Sosyal Medya’da takip etmek için aşağıdaki linklerden faydalanabilirsiniz.
#ŞiirSokakta Facebook Sayfası
|
facebook.com/ikinciyeni |
#ŞiirSokakta Twitter Sayfası |
twitter.com/siirsokakta |
Alıntıdır:http://www.istanbulaskina.com/